- sinemada
- adv. on the screen
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
Mankurt — This article is for the 1990 film. For information on the term mankurt , please see the section The Day Lasts More Than a Hundred Years – Mankurt. Mankurt (Russian: Манкурт) Directed by Khodzha Kuli Narliyev Written by Mariya Urmatova … Wikipedia
başrol — is., lü, T. baş + Fr. rôle Tiyatro veya sinemada en önemli rol … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekirdek — is., ği 1) Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği. 2) Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
figüran — is., Fr. figurant 1) Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse Bulunduğu yerin bir figüranlar ve artistler kahvesi olduğunun farkında bile değildi. S. F. Abasıyanık 2) mec. Bir toplumda, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fon — is., ekon., Fr. fond 1) Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira Millî Savunma hizmetlerine tahsis edilmişti. A. İlhan 2) ekon. Bir kuruluşun mali kaynaklarının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanıtma filmi — is., sin. Bir sinemada bir sonraki programı, filmi tanıtmak için o programdaki filmden önce gösterilen örnek parçalar, fragman … Çağatay Osmanlı Sözlük
film oynamak — bir film, sinemada gösterilmekte olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer bulmak — 1) oturacak yer sağlamak Sinemada zar zor bir yer bulduk. 2) bir kimse bir işe, görev yapacağı bir yere yerleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
film oynatmak — bir filmi sinemada göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük